HaZaN
admin
Yaş : 45
Kayıt tarihi : 29/12/08
Mesaj Sayısı : 948
Nerden :
|
Konu: Hayat pamuk ipliğine bağlı C.tesi Ocak 17, 2009 8:48 pm |
|
|
|
|
|
|
HAYAT PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI
Kopan bir ipe, sımsıkı bir düğüm atarsanız , ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür. Ama ipe her dokunuşunuzda , canınızı acıtan tek nokta , yine o düğümdür
kopan ip bağlanabilir yeniden tutar tutmasına ama,kopmuştur işte bir kere belki karşılaşırız yine ama orda beni terketteğin yerde bulamazsun bir daha
hayat pamuk ipligine baglı
Ne insafsız yüreklere misafirlik etti bu gönül; Her defasında pamuk ipliğine bağlı hayatım biraz daha incelmekte, biraz daha elimden kayıp gitmekte; Üzüntüm yenilmişliğime değil, hak etmediğim yerde kendimi buluşuma. Yürüdüğüm yollardaki çakıl taşlarına değil isyanım beni oraya bile, bile mahkum edenlere. Ben kalbimdeki cam kırıklarını toplamaya çalıştıkça daha fazla batıyor yüreğime, kanatıyor; Yok olmaktalığın koynunda yaşamak öyle zor ki sevdiğim; Bilemezsin, o ulaşılmaz sandığın yıldızlar en yakın dostun oluyor. Onlara anlatmaktan başka çaren olmadığını bildiğin için döküyorsun yüreğini hiç ama hiç düşünmeden. Zannettiğin kadar kolay olmuyor hiçbir şey. Uykusuzluğa çoktan alıştım ben; sadece hayalini görebildiğim gecelerde o soğuk bedene sarılıp uyuyabiliyorum ki bu bile benim için büyük bir nimet sevdiğim. Şimdi sen kim bilir hangi gönüllerdesin, kim bilir yine nasıl masum bir çocuk rolündesin; hayat senin sevdiğim! Ama dikkat et! sandığın kadar uzun sürmez hoyratlığın, yaramaz tavırların. Elbet bir gün hayat sana da kanlı hançerini vuracaktır. İşte o zaman anlayacaksın soğuk bedenlerde yok olup gitmeyi;sen de öğreneceksin yüreğini dilediğince yıldızlara dökmeyi. Hiçbir zaman cesaret edemeyeceksin o aşık gönüllere girmeye, tekrar üzüleceğinden korkarak; biraz daha yok olup gideceksin sen de tıpkı benim gibi çaresizliğin orta yerinde; o karşısına geçip süslendiğin aynaya baktığında tanıyamayacaksın kendini, acıma duygusunu öğreneceksin ve en çok da bu duyguyla kendine bakarak tanıştığına üzüleceksin. Artık hiçbir değer ifade etmeyen o çapkın bakışlarında birkaç insan gülümsemesi arayacaksın ama farkında olmadan daha derin bilinmezliklerin kör, sağır ve karanlık diplerine dalacaksın, kaybolacaksın; işte bu noktada beklide hiç fark etmediğin beni arayacaksın, aynı kulvarda olduğumuzu düşünerek; çok yanılıyorsun sevdiğim beni de bulamayacaksın yanında; evet belki görünüşte aynı kaderi paylaşıyor, aynı şeyleri yaşıyoruz ama yinede bir fark var ki aramızda bu bizi birleştirmeyecek en büyük neden, sen hak ettiğin ben ise hak etmediğim yerdeyim;
Hayatın anlamı
SEVDİĞİM düşünüyorum. Hayatın anlamı nedir diye?... En azından seni tanıyıncaya kadar düşünüyordum. Gerçeklerin acı olduğunu ve bu yüzden biberin gerçek olduğunu anlatan bir espriyi anımsadım. Halbuki biliyor musun, bütün biberler tatlıdır. Zira, hayat sanıldığı kadar acımasız ve acı değil, sadece hayattaki tadı alabilmeli, kendi istediğin gibi yaşayamadıkların ile beraber ölüp gittiğinde çevrenin sana bir yardımı olmayacak.> Kendini özgür bırak, ne hissediyorsan onu yap. Çoğu insan gibi mesela> benim gibi, ne yapman gerekiyorsa onu yapma, bırak duygularını perdelemeyi,> bırak ırmaklar gibi coşsun. Bir sevdiğinin elini tutarken yaşadıklarının yanlış olduğunu düşünüp hayıflanma. Bırak o sevgi senin tüm benliğini sarsın.> Eğer onun gerçekten aradığın olduğuna inanıyorsan, ona sımsıkı sarıl, onu yaşa,> onu bırakma...> Günün birinde belki anlarsın ne kadar sevdiğini, ne kadar sevebileceğini,> ne kadar sevildiğini, ne kadar sevilebileceğini... Ama iş işten geçmiş sevgilin, seni seven gitmiş, yitmiş olabilir. İşte o zaman üzülme vaktidir. Yerli yersiz ağlama vaktidir. İşte o zaman çevrene dönüp, şimdi ne yapacağım> diye sorma vaktidir. Alacağın cevabı sana söyleyeyim güzelim; BİLMİYORUM diyecekler, senin dediğin gibi...> Ben biliyorum oysa, oysa sende biliyordun. Hep bildin zaten. Ama öyle olmadın. Ama artık sen de biliyorsun, biliyorsun ki, en azından bir kez gerçekten sevildin ve yine biliyorsun ki, bu sevgi bitmeyecek. En azından ben bitene kadar.> Yaşa.. Doğru bildiğin insanı bul ve onunla yaşa, ama bu dostunu sakın unutma. Bil ki unutulmayı hiç sevmem.> Ve bil ki kurallarım vardır, herkes buna uymak zorundadır. Dostlarım benden önce ölemezler,> Dostlarım benden çok üzülemezler, Dostlarım benden çok sevemezler,> Ve dostlarımı kimse benden çok sevemez. Artık Ben'im dost'umsun.> Yaşa Bu hayatı sevdiğim, limon gibi sömürerek, tüm ekşiliğine rağmen
|
|
|
|
|
|
|