RADYOMUZ YAYINDA !
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RADYOMUZ YAYINDA !

Duygularınızı Paylaşabileceğiniz Nezih Bir Ortam
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Sadece senin sevdiğin bu yüreği senin yüreğine gömüyorum

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
HaZaN
admin
admin
HaZaN


Kadın
Yaş : 45 Kayıt tarihi : 29/12/08 Mesaj Sayısı : 948 Nerden :

Sadece senin sevdiğin bu yüreği senin yüreğine gömüyorum Vide
MesajKonu: Sadece senin sevdiğin bu yüreği senin yüreğine gömüyorum Sadece senin sevdiğin bu yüreği senin yüreğine gömüyorum EmptyPaz Ocak 18, 2009 2:57 pm

Gittiğinde dudaklarıma bıraktığın boşluğu hiçbir kelime dolduramadı ne
yazık ki. .Şimdi kelimelerim darmadağın, tıpkı sensiz yüreğim gibi. . .”

Yalnızlığın
demlediği bir akşam üstü yine notaları öksüz kalmış şarkıyı
dinliyorum…Sezen Aksu- İki Gözlüm…Ve söylenen her söze pas tutmuş
yüreğimi bırakıyorum tıpkı senin yüreğime bıraktığın yokluk gibi..Her
satırı kan revan içinde, her notası gözyaşımda son nefesini vermekte. .
.

Sensizliğin sokaklarına bırakılmış kelimeleri toplamaktayım
yine. Yoksun yine..Darmadağın her şey.. Kıyılarıma yokluğun acıları
demirlemiş ve adımla başlayan kelimelerim ayrılığına mühürlenmiş..Artık
ben “ sende “ sadece siyah- beyaz fotoğrafım..Artık ben “ sende “
yaşanıp hatıralara gömülen koyu bir pişmanlığım…Saçlarında başkalarının
elleri gezinirken ben sana hala “ sen” kadar uzağım. . .

Hatırlıyor
musun sana geldiğim günleri..Kan revan içindeydi kelimelerim, tozlu
ayrılıkların arifesindeydi yüreğim..Dallarım kırılmıştı, umut diye
ektiğim tüm tomurcuklar zamansız budanmıştı..Yıkılmış bir yürekle
gelmiştim sana.. Senin teninde var olmaya gelmemiştim oysa..Aşk adına
aldığım yaraları senin gülüşlerinle sarmaya gelmiştim..Acılarıma ortak,
umutlarıma yoldaş bilmiştim seni…Ellerini tutamayacağımı bile bile,
yüreğini gülüşlerimle bir kez öpemeyeceğimi bile bile seni sevmeye
gelmiştim..Uzaklardaki varlığınla yaşamayı kabullenip sadece seninle
aynı çınar ağacın gölgesinde ölüme uzanmayı istemiştim sadece..Seni “
sen “ diye sevmek için gelmiştim sana..Gülüşlerinle baharı, sevginle
mutlulukları yüreğime mühürlemeye gelmiştim. . .

Ve bir gün sana
uzattığım ellerimi tuttun, kanayan yaralarıma “ mutluluklarını
sundun…Ölüm kokan ellerimle avuçlarına sığınan ben gibi sende
imkansızlığına inat yüreğime doyasıya sarıldın.. Dağlar örülü
uzaklığımıza aldırmadan her nefeste sevdaya uzandı ellerimiz. Zamanı
durduk gözlerimizde..Yetim kalmış kelebekleri emzirdik imkansızlığımıza
akan gözbebeklerimizde.. Savaştık durduk mevsimsiz açan yokluk
deliverenleriyle..Kanattık birbirimizle anılmayan sevda
cümlelerini..Katili olduk bize ayrılığı reva görenleri…İki bedende
yaşanan bu sevdayı tek yüreğe sığdırmaya çalıştık.. Savaştık
delicesine..Karanlık geceleri sevdamıza şahit bildik, yazgımıza
yazılmamış bu aşkın kavuşmasını ahirete erteledik..Biz seninle sırtları
birbirine yaslanan karlı dağın birbirlerinin ellerini tutamayan iki
yamacıydık; senin yüzün güneşe bakardı benim ise imkansızlığa. . .

Sonra
kum saatinden akan zamana kanıp gittin işte. Ardında beni “ bana “
bırakarak.. Oysa senden hiçbir şey istemedim..Sadece umut istedim
karanlık gecelerime, sadece mutluluklarını istedim seni beklemekte
geçecek günlerime… Ne bana ait olmayan hayatını istedim senden ne de
bana yasak tenini diledim .. Sadece uzaklardaki varlığına sarılıp
kirpiklerinde dinlendirmek istedim yüreğime üşüşmüş ayazları.. Sadece
sesinin sıcaklığına uzanıp gülüşlerinle sarmayı diledim yalnızlıktan
bakiye acılarımı. . .

Söyle bana senden çok şeyler mi istedim ?
Senden çok şeyler mi beklettim.. Hadi kaldır başını…” Bu yürek yaşamalı
“ sözleriyle başlayan mutlulukların neden “ ne olur anla “ cümlesine
sığdırılmış ayrılıklara gebe kaldı ? Bana gitmek için geldiğini
bildiğim halde sevmiştim seni. Çok mu geldi gözlerinde beni mutlu
görmek ? Ellerini tutamayacağımı bildiğim halde seni sevmek çok mu
geldi sana ? Bana duyduğun sevgi bir avuntu muydu yoksa ? Bir rüyaydı
geldi geçti de bana.. Seni hiç sevmedim de bana.. Seni “ senden “ çok
sevdiğim için küfürler savur bana.. Ellerini tutamayacak olsam da
seninle mutluluğum için ayrılığında yüreğimden vur beni….Suskunluğunla
kanat dudaklarımdaki ismini.. İmkansızlığınla öldüremediğin bu adamı
yokluğuna göm emi.. Sende pişmanlık duyulan bir günah olduğumu haykır..
Yaşanması gereken ve bir o kadar kısa tutulması gereken bu avuntunun
bittiğini söyle.. Gülüşlerinle yamadığın yüreğimi “ yüreğimden “ sök te
git.. Her şey bitti de, kurduğun tüm kelimelerin, seni seviyorum ile
başlayan tüm cümlelerim yalandı de bana. . .

Haklısın; sen bana
gitmek için gelmiştin. Yaşandı ve bitti bu basit işte..Ama gittiğin
günden beri kanayan yüreğim niye hala acıyor sevgili ? Niye ?.. Söyle
bana…Sana duyduğum sevgimin sana yetmediğini söyle..Küfürler savur
bana.. Git de, bana ait değilsin de.. Sen benim hayatımın en büyük
hatasın diye suçla beni.. Unuttuğunu söyle.. Bittiğini söyle. Gittiğin
gün yüreğinin acımadığını itiraf et..Adından öteye hiçbir zaman
dudaklarımda olmadın ki de b.. Sesimi duyduğumda sesimin titremediğini
haykır. Sigara küllüklerine savurduğun izmaritlerde adımın yandığını
söyle…Gecelerin şahit olduğu bu sevda hiç yaşanmadı ki de bana…Bir
cümle kadar yer tutmadı adın diye söyle hadi .. Seni sevdiğim için
küfürler et bana.. Bedelini yüreğimle ödediğim en masum günahın olarak
beddualar et bana.. Ölümleri hediye eyle yüreğime.. Git de ve hiç
sevmediğini söyle…Susma bir şeyler söyle…Yüreğinde hiç var olmadığımı
söyle…Hadi tüm cesaretini topla ve “ seni sevmedim ki “ cümlelerini
savur ayak uçlarıma. . .

Biliyorum her zamanki gibi susacaksın
…Sus.. Tek bir kelime et..Adımı anacak kelimelerin boşa gitmesin.. Bana
gelmeyeceğinin farkında idim. Ama sevdim işte. Seni “ senden “ çok
severek.. Uğruna “ bedenimden “ vazgeçerek sevdim.. Biliyorum
gelmeyecektin ve beni sevmeyeceksin…Ait olduğun karanlıkları bırakıp
gelecek gücün yok senin.. Belki de hiç sevmedin beni..Bırak sevme
beni.. Bırak bana söylediğin her kelime yalan olsun.. Unutma ki; “
yüreğimdeki sen” , seni sensizlikte bile sevecek kadar büyük. “
Yüreğimdeki seni “ hiçbir kelime, hiçbir yalan
küçültemeyecektir..Çünkü, başkasına ait soyadını taşıyan bir kadını
değil; beni “ seven “ kadını yani yüreğime ait kadını sevdim hep
…Saçlarında hangi erkeğin elleri dolaşıyor, teninde hangi yüreğin
nefesi kokuyor inan hiç umrumda değil. Bana söylediğin kelimelerin
yalan olduğunu da .. Ben sadece beni seven “ seni “ sevdim…Ve şimdi
bana bıraktığın sensizliğin içinde tek kurşunu yüreğime sıkıyorum. . .


Sen bana ait olmasan da ben sadece senin yüreğine aitim…Sadece senin
sevdiğin bu yüreği “ senin yüreğine “ gömüyorum senden başka kimse
sevmesin diye. . .”
Gittiğinde dudaklarıma bıraktığın boşluğu hiçbir
kelime dolduramadı ne yazık ki. .Şimdi kelimelerim darmadağın, tıpkı
sensiz yüreğim gibi. . .”

Yalnızlığın demlediği bir akşam üstü
yine notaları öksüz kalmış şarkıyı dinliyorum…Sezen Aksu- İki Gözlüm…Ve
söylenen her söze pas tutmuş yüreğimi bırakıyorum tıpkı senin yüreğime
bıraktığın yokluk gibi..Her satırı kan revan içinde, her notası
gözyaşımda son nefesini vermekte. . .

Sensizliğin sokaklarına
bırakılmış kelimeleri toplamaktayım yine. Yoksun yine..Darmadağın her
şey.. Kıyılarıma yokluğun acıları demirlemiş ve adımla başlayan
kelimelerim ayrılığına mühürlenmiş..Artık ben “ sende “ sadece siyah-
beyaz fotoğrafım..Artık ben “ sende “ yaşanıp hatıralara gömülen koyu
bir pişmanlığım…Saçlarında başkalarının elleri gezinirken ben sana hala
“ sen” kadar uzağım. . .

Hatırlıyor musun sana geldiğim
günleri..Kan revan içindeydi kelimelerim, tozlu ayrılıkların
arifesindeydi yüreğim..Dallarım kırılmıştı, umut diye ektiğim tüm
tomurcuklar zamansız budanmıştı..Yıkılmış bir yürekle gelmiştim sana..
Senin teninde var olmaya gelmemiştim oysa..Aşk adına aldığım yaraları
senin gülüşlerinle sarmaya gelmiştim..Acılarıma ortak, umutlarıma
yoldaş bilmiştim seni…Ellerini tutamayacağımı bile bile, yüreğini
gülüşlerimle bir kez öpemeyeceğimi bile bile seni sevmeye
gelmiştim..Uzaklardaki varlığınla yaşamayı kabullenip sadece seninle
aynı çınar ağacın gölgesinde ölüme uzanmayı istemiştim sadece..Seni “
sen “ diye sevmek için gelmiştim sana..Gülüşlerinle baharı, sevginle
mutlulukları yüreğime mühürlemeye gelmiştim. . .

Ve bir gün sana
uzattığım ellerimi tuttun, kanayan yaralarıma “ mutluluklarını
sundun…Ölüm kokan ellerimle avuçlarına sığınan ben gibi sende
imkansızlığına inat yüreğime doyasıya sarıldın.. Dağlar örülü
uzaklığımıza aldırmadan her nefeste sevdaya uzandı ellerimiz. Zamanı
durduk gözlerimizde..Yetim kalmış kelebekleri emzirdik imkansızlığımıza
akan gözbebeklerimizde.. Savaştık durduk mevsimsiz açan yokluk
deliverenleriyle..Kanattık birbirimizle anılmayan sevda
cümlelerini..Katili olduk bize ayrılığı reva görenleri…İki bedende
yaşanan bu sevdayı tek yüreğe sığdırmaya çalıştık.. Savaştık
delicesine..Karanlık geceleri sevdamıza şahit bildik, yazgımıza
yazılmamış bu aşkın kavuşmasını ahirete erteledik..Biz seninle sırtları
birbirine yaslanan karlı dağın birbirlerinin ellerini tutamayan iki
yamacıydık; senin yüzün güneşe bakardı benim ise imkansızlığa. . .

Sonra
kum saatinden akan zamana kanıp gittin işte. Ardında beni “ bana “
bırakarak.. Oysa senden hiçbir şey istemedim..Sadece umut istedim
karanlık gecelerime, sadece mutluluklarını istedim seni beklemekte
geçecek günlerime… Ne bana ait olmayan hayatını istedim senden ne de
bana yasak tenini diledim .. Sadece uzaklardaki varlığına sarılıp
kirpiklerinde dinlendirmek istedim yüreğime üşüşmüş ayazları.. Sadece
sesinin sıcaklığına uzanıp gülüşlerinle sarmayı diledim yalnızlıktan
bakiye acılarımı. . .

Söyle bana senden çok şeyler mi istedim ?
Senden çok şeyler mi beklettim.. Hadi kaldır başını…” Bu yürek yaşamalı
“ sözleriyle başlayan mutlulukların neden “ ne olur anla “ cümlesine
sığdırılmış ayrılıklara gebe kaldı ? Bana gitmek için geldiğini
bildiğim halde sevmiştim seni. Çok mu geldi gözlerinde beni mutlu
görmek ? Ellerini tutamayacağımı bildiğim halde seni sevmek çok mu
geldi sana ? Bana duyduğun sevgi bir avuntu muydu yoksa ? Bir rüyaydı
geldi geçti de bana.. Seni hiç sevmedim de bana.. Seni “ senden “ çok
sevdiğim için küfürler savur bana.. Ellerini tutamayacak olsam da
seninle mutluluğum için ayrılığında yüreğimden vur beni….Suskunluğunla
kanat dudaklarımdaki ismini.. İmkansızlığınla öldüremediğin bu adamı
yokluğuna göm emi.. Sende pişmanlık duyulan bir günah olduğumu haykır..
Yaşanması gereken ve bir o kadar kısa tutulması gereken bu avuntunun
bittiğini söyle.. Gülüşlerinle yamadığın yüreğimi “ yüreğimden “ sök te
git.. Her şey bitti de, kurduğun tüm kelimelerin, seni seviyorum ile
başlayan tüm cümlelerim yalandı de bana. . .

Haklısın; sen bana
gitmek için gelmiştin. Yaşandı ve bitti bu basit işte..Ama gittiğin
günden beri kanayan yüreğim niye hala acıyor sevgili ? Niye ?.. Söyle
bana…Sana duyduğum sevgimin sana yetmediğini söyle..Küfürler savur
bana.. Git de, bana ait değilsin de.. Sen benim hayatımın en büyük
hatasın diye suçla beni.. Unuttuğunu söyle.. Bittiğini söyle. Gittiğin
gün yüreğinin acımadığını itiraf et..Adından öteye hiçbir zaman
dudaklarımda olmadın ki de b.. Sesimi duyduğumda sesimin titremediğini
haykır. Sigara küllüklerine savurduğun izmaritlerde adımın yandığını
söyle…Gecelerin şahit olduğu bu sevda hiç yaşanmadı ki de bana…Bir
cümle kadar yer tutmadı adın diye söyle hadi .. Seni sevdiğim için
küfürler et bana.. Bedelini yüreğimle ödediğim en masum günahın olarak
beddualar et bana.. Ölümleri hediye eyle yüreğime.. Git de ve hiç
sevmediğini söyle…Susma bir şeyler söyle…Yüreğinde hiç var olmadığımı
söyle…Hadi tüm cesaretini topla ve “ seni sevmedim ki “ cümlelerini
savur ayak uçlarıma. . .

Biliyorum her zamanki gibi susacaksın
…Sus.. Tek bir kelime et..Adımı anacak kelimelerin boşa gitmesin.. Bana
gelmeyeceğinin farkında idim. Ama sevdim işte. Seni “ senden “ çok
severek.. Uğruna “ bedenimden “ vazgeçerek sevdim.. Biliyorum
gelmeyecektin ve beni sevmeyeceksin…Ait olduğun karanlıkları bırakıp
gelecek gücün yok senin.. Belki de hiç sevmedin beni..Bırak sevme
beni.. Bırak bana söylediğin her kelime yalan olsun.. Unutma ki; “
yüreğimdeki sen” , seni sensizlikte bile sevecek kadar büyük. “
Yüreğimdeki seni “ hiçbir kelime, hiçbir yalan
küçültemeyecektir..Çünkü, başkasına ait soyadını taşıyan bir kadını
değil; beni “ seven “ kadını yani yüreğime ait kadını sevdim hep
…Saçlarında hangi erkeğin elleri dolaşıyor, teninde hangi yüreğin
nefesi kokuyor inan hiç umrumda değil. Bana söylediğin kelimelerin
yalan olduğunu da .. Ben sadece beni seven “ seni “ sevdim…Ve şimdi
bana bıraktığın sensizliğin içinde tek kurşunu yüreğime sıkıyorum. . .



Sen bana ait olmasan da ben sadece senin yüreğine aitim…Sadece senin
sevdiğin bu yüreği “ senin yüreğine “ gömüyorum senden başka kimse
sevmesin diye. . .”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sadece senin sevdiğin bu yüreği senin yüreğine gömüyorum

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RADYOMUZ YAYINDA ! :: Duygularımız ve Biz :: . :: Nefret -
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar