RADYOMUZ YAYINDA !
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RADYOMUZ YAYINDA !

Duygularınızı Paylaşabileceğiniz Nezih Bir Ortam
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Lalezardır Gönlüm

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
HaZaN
admin
admin
HaZaN


Kadın
Yaş : 44 Kayıt tarihi : 29/12/08 Mesaj Sayısı : 948 Nerden :

Lalezardır Gönlüm Vide
MesajKonu: Lalezardır Gönlüm Lalezardır Gönlüm EmptyPerş. Ocak 22, 2009 4:33 pm

Lalezardır Gönlüm Lale





Derin okyanuslar dökülür yapraklarından.. yağmur koşar yüreğine.. sessiz sedasız anılar

gelir uzaklardan… sevda düşer üzerine…







Altın renkli cemreler vuslat adına kucaklaştımı toprakla, hiç bir şafak ona buseler

kondurmadan uyandırmaz gün ışığını… hoyrat rüzgarlar inzivaya çekildimi, soğuk

mevsimlerden ılık meltemler sarar ince bellerini… inceciktir yürekleri de tıpkı belleri gibi…

ipekten tenleri vardır yapraklarının gün ışıdımı pırıltılar dans eder üzerinde,denizin

mavisine vuran güneş ışıkları gibi…







Nisanın ilk gözağrısıdır onlar… nisanın ilk vakitleri deydimi narin kirpiklerine, uyanıverirler

uzun bir çift yeşil kucağın arasından..







Her sabah tanyeri al bir laleden alır rengini… ak laleler kışları saklar belki içlerinde. Sarı

entarili laleler,en çok çocukları hatırlatır bana… o kadar masum okadar sıcak…







İnce bellerinden iki kanat gibi uzanır boylu boyunca iki yaprak… onlarla kanatlanırlar sanki

başka iklimlerin başka zamanların renklerine… başka diyarların seslerine…







Gururlu bir duruşları vardır… asalet onlarda yaşar sanki… ne mevsim rüzgarlarını dinler,

ne de boyuna yağan nisan yağmurlarını… hiç ümidini kaybetmeyen ıslak yürekleri vardır

sanki solmayan hüzünlerde bile…







Bütün çiçekler kendi dillerince konuşur… dillerinden anlayanlar… onları hep dinler de bir

tek laleler susar gibi gelir bana… yüreğini açsan biraz, hiç ses vermezler sanki…

suskunluğunda saklıdır sırlar, sevgiler,unular… aslında söyleyemeyeceği kadar çok şey

anlatırlar… sende susup bir lale ile baş başa kalabildiğinde…







Masumluk saltanat tacını giyer birlalenin sessizliğinde… o kadar nazik ve ince yapılıdırlarki

hafif bir darbede kırılırlar… o ince vücutlarıyla göğüs gererler soğuk gecelere… onların

katlanılacak dikenleri de yoktur bedenlerinde…







Onlar ilkbaharın ilk düşlerinin zarif kahramanları… baharın ilk uyanışında açarlar gözlerini

dünyaya… güneş iyice ısıtmadan toprağını, baharın en zor zamanında tüketirler

soluklarını… en çok yaprağı ıslanan, en çok üşüyen çiçektir belki onlar… toprak onlarla,

gelen baharın bedelini öder sanki… Zaman büyütmez nedense onları… yıllar geçse de

dallanıp budaklanamaz dallarında açamazlar çiçeklerini… hep narin ince ama suskun ve

asil… hassas bir gönülleri vardır onların… ince ruhlar, ince ruhlular gider bulurlar onları…







Dua eden avuçların yan yana dizilişine benzer toprak üzerinde boylu boyunca uzanışları…

her nedense suskun dualar boy verir duyulmayan seslerinde… sessizdir Rabbime zikirleri…

Her çiçek dokundumu güneş tenlerine, açılıp salarlar yapraklarını doğan güne… oysa

onların yaprakları kapalıdır hep… içinde gizli hasretler saklarlar

sanki..görülmemiş servetler büyütürler sevgiye dair…

bu gizem hep alır götürür beni uzaklara… sanki yalnızca

kendi kalplerine gömerler sevinçlerini de acılarını da… mütevazıdır alımlı duruşları… ince

nağmeli kelimesiz nice şiirler okurlar gecelere… belki bir tek hilal dinler, yakamozlar duyar

seslerini… kaç kış baharı buluyor kimbilir yapraklarının ılık dokunuşunda… kaçıncı umut

yeşilleniyor kimbilir içimde dalgalanışlarınnda… öyle kısa ki onlara bahşedilen ömür,

kalplerindekilerini anlatmaya yetmiyor..kelebek ömürlü güzeller… ayrılık hazanları, vuslat

heyecanları ve gönül yaraları… özlemler yalnızlıklar… hep anlatamadıklarıyla beraber

geçen zamana karışıp toprak olurlar… oysa gecelerden sabahlara taşan nice kelimeler nice

hikayeler vardır kapalı yapraklarının arasında…







Nisan, onların aşkına türkü yakar yağmurlarınınmırıltısında… yıldızlar her gece sabaha

yakın zamanlarda onları izlemeye iner yeryüzüne… toprak, kızını gelin eden bir ananın

buruk sevinciyle izler, bir kış boyunca bağrında sakladığı evlatların çiçek açışını… rüzgar

serin nağmelerle serenata başlar hafifçe okşarken yapraklarını… ama onlar yine

susarlar… alımlı salınışından anlarlar ona sevdalananlar ne anlatmak istediklerini.







Evet sarhoş eden kokuları yoktur onların..hanımeli gibi görmeden varlığını anlayamazsın

kokuları yayılmaz metrelerce öteye… kokuları kadife renklerinde saklıdır belki içlerinden

söyledikleri türkülerin satırlarında belki…







Yalnızlık… yalnızlık ve sessizlik ne kadarda yakışır birbirine… oysa onların yalnızlığa ne

yürekleri dayanız ne bulut yanaklı yaprakları… yalnızlık ölümleridir beklide onların… yalnız

başına bir güle rastlayabilirsiniz. Bir zambağa… ama tek başına yaşayan bir laleyle

rastlamanız düşük bir ihtimaldir kalabalık bir aile gibi yaşarlar onlar… sıkı dostlukları

hatırlar hep bana…







Hayat hiç kimseyi konuşup kırmayacak kadar kısa ve kıymetlidir onlar için.. hiçbir kalbi

kırmadan sahiplerine kavuşurlar… görülmemiş rüyaları, söylenmemiş sevdaları kalplerinde

gelecek nisana kadarsaklı tutarlar.kelebek ömürlü yarenler. Sevdaları bir tek nisanadır

sanki… nisan mayısın yollarını gözlediğinde, onlar çoktan toprağa karışmış olurlar…

doğumları gibi ölümleri de sessiz olur ve toprak sımsıcak kucağını açar şefkatli bir ana

gibi… onlar da belki birtek toprağa anlatırlar yeryüzündeyken anlatamadıklarını...







Gün yeni yeni salınırken tanyerinde, bir damla düşüyor mavi bulutlardan al bir lalenin

yanağına.işte hayat bu damlada gizleniyor... sevgi de şefkatte bu damlayla bu yaprakta

mühürleniyor…







Sen ıslak yanaklı bir laleye sokuldunmu hiç… usulca avuçlarına alıp ince belini, içine çektin

mi suskunluğunu… onun güzelliği serin rüzgarlarla doldumu içine… o güzellik karşısında bir

damla yaş kirpiklerinden yol bulup onun yüreğinde durakladı mı? Dudaklarının bir busesi

var mı bir lalenin kadife yaprağına dokunmuş? bağrına bastınmı biir lalenin ince kalbini…

sevgiye akan bakışlarını buldunmu onu izlerken…







Kaç gönül kaldı ki saksısında laleler büyüten? kaç gönül gözü kaldı ki onların gözlerinde

kilitlenen?





Sevgini yeryüzündeki renkleri çiçekler… baharın sevgilisi nisanın ilk aşkı… masumluğun

sultanı… sessizliğin hilkati laleler…





Hazan bahçesinde umut yetiştirenler… dokunuşlarında sevgiye şiirler yazanlar… lale

vaktinde laleler gibi dirilip duaya duranlar… yürek topraklarına lale soğanları ekenler… dört

mevsim içlerindeki gökyüzünden çiçek kokulu yağmurlarla, lale sulayanlar…







Bir avuç lalenin mavi gölgesinde, kocaman yüreklerini dinlendirebilenler… lalenin

suskunluğunda suskunluğunu bozabilenler… işte bir tek onlar duyabiliyorlar lalelerin sessiz

türkülerini ve kalplerinde toprağa götürdükleri yağmur renkli gizemini…







Zuhal Gedik
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Lalezardır Gönlüm

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RADYOMUZ YAYINDA ! :: Aşk ve Sevgi :: . :: Şiirler -
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar