RADYOMUZ YAYINDA !
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RADYOMUZ YAYINDA !

Duygularınızı Paylaşabileceğiniz Nezih Bir Ortam
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Peygamberin putlaştırılması

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
Admin
admin
admin
Admin


Erkek
Yaş : 51 Kayıt tarihi : 28/12/08 Mesaj Sayısı : 340 Nerden :

Peygamberin putlaştırılması Vide
MesajKonu: Peygamberin putlaştırılması Peygamberin putlaştırılması EmptyPtsi Ocak 26, 2009 11:21 pm

Allah’ın dinini bozmak isteyenlerin en büyük hilelerinden biri de
kutsal olanı putlaştırıp insanları aldatmaları olmuştur. Dinin övdüğü
Peygamberler’i putlaştırmak bunun en önemli örneğidir.

O size melekleri ve Peygamberler’i Rabler edinmenizi emretmez. Siz Müslüman olduktan sonra, size kafir olmayı mı emredecek?

3- Ali İmran suresi 80

Kutsalı putlaştıranlar “ Yoksa sen Hz. İsa’yı sevmiyor musun? Sen Hz.
Muhammed’i yok mu sayıyorsun?” tarzındaki sorularıyla saf dinin ortaya
çıkmasına çalışanları yıldırmaya çalışırlar. Kutsala saygısı olan,
Peygamberler’i seven birçok saf insansa, ne yazık ki bu sorularla
gerilemektedir. Zaten kutsalı putlaştırmanın hedefi de budur: Allah
dışındaki ilahların hiçbirini kabul etmeyen dindar kitleye, kendi
kutsallarını putlaştırıp, zayıf oldukları yerden yaklaşmak suretiyle
dini bozmak. Hz. İsa gibi Allah’ın sevgili bir kuluna ilahlık makamının
verilmesinin Hıristiyanlık dünyasındaki sonuçları ortadadır.
Peygamberimizle ilgili uydurmalar ise (Bu bölüme kadar gördüğümüz ve
ilerideki bölümlerde göreceğimiz gibi) Peygamberimiz’e Allah’ın yanında
ikinci bir hüküm oluşturucu sıfatının verilmesiyle olmuştur. Bu sıfatla
gelenekçi kitleler, Allah’ın vahyi olan Kuran’da olmayan hükümleri,
kendi uydurdukları veya yanlış yorumladıkları hadis ve sünnet adını
verdikleri Peygamber’e iftiralarla dolu kitaplarda toplamışlardır. Oysa
Peygamberimiz’e Kuran’da şunlar söyletilir:

De ki “Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da
(algılanamayanı da) bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum.
Ben bana vahyedilenden başkasına uymam.”

6-Enam suresi 50

Görüldüğü gibi Peygamberimiz de aynı bizim gibi vahye, yani Kuran’a
uymakla yükümlüdür. Ve bu vahiy dışında başka bir şeye uymayacağına
göre, bu vahiy dışında bir hüküm oluşturması da mümkün değildir.
Peygamber’e sünnet, hadis gibi Kuran’ın belirtmediği başlıklarla
hükümler atfedenler, uydurdukları din rağbet
görsün diye Peygamberimiz hakkındaki birçok ayete aykırı yargılar ortaya atmışlardır.
PEYGAMBERLERİ YARIŞTIRMA

O’nun elçileri arasında hiçbirini ayırt etmeyiz.

2- Bakara suresi 285

Kuran’ın bu ayetine göre bizim Peygamberimiz’i, Hz. İbrahim’i, Hz.
Musa’yı, Hz. Nuh’u, Hz. İsa’yı yarıştırmamız yasaktır.” Bizim
Peygamberimiz en üstündür.” dememiz yasaktır. Museviler’in ve
Hıristiyanlar’ın düştükleri bu hataya, Kuran’ın bu açık ayetine rağmen
ne yazık ki düşülmüştür. Peygamberimiz’in sayesinde tüm insanların
yaratıldığı, Peygamberimiz olmasa ne dünya, ne de daha bir çok mekanın
yaratılmayacağı şeklindeki meşhur uydurma, hadis başlığıyla insanlara
yutturulmuştur. Oysa Kuran’da böyle bir ifade geçmemektedir.
Peygamberimiz’in hammaddesinin diğer insanlardan ayrı olup nurdan
yaratıldığı, Kuran’da anlatılmayan yüzlerce mucizesinin olduğu, namaz
vakitleri için adeta Allah’la pazarlık yaptığı şeklindeki uydurmalar
hep Peygamber putlaştırma gayretlerinin neticesidir. Bu gayret sonucu
Peygamberimiz’e utanç kaynağı olacak şekilde cinsel mucizeler
yakıştırılmış, kişileri kötürüm etmek için beddualar ettiği iftiraları
ileri sürülmüştür. Tüm bu iftiralar hep uydurulmuş hadislerle halka
sunulmuştur ki, kutsala karşı gelme korkusunu içinde taşıyan ve dini az
bilen halk, bu uydurmaları itirazsız kabullensin. Diğer dinlerin
düştüğü hataları Kuran’da okuyup, onları hem eleştirip, hem de aynı
hataya düşmek ne acıdır! Diğer bir uydurma hadise göreyse tüm
Peygamberler kıyamet günü kendi dertlerine düşmüşken, Peygamberimiz
“ümmetim, ümmetim” diyerek ümmetini düşünecektir. Bu uydurma kaş
yapayım derken, göz çıkarmanın çok güzel bir örneğidir. Peygamberimiz’i
yüceltmek isteyenler, diğer Peygamberler’in bencilliği manasına
gelebilecek yukarıdaki hadisi uydurmuşlardır. Bunlar Peygamberimiz’i
diğer Peygamberlerle yarıştırmakla kalmamış; 1-Hz.Muhammed 2-Hz.
İbrahim, 3-Hz. Musa, 4-Hz. İsa şeklinde diğer Peygamberler’i de
üstünlük sırasına göre dizerek hadlerini iyice aşmışlardır.

Seni sapmış bulup doğru yola iletmedi mi?

93-Duha suresi 7

Bu ayete göre Peygamberimiz vahiy gelmeden önce sapmış bir haldedir.
Allah’ın gönderdiği vahiy ile düzelmiştir. Allah’ın açıkça söylediği bu
gerçeğe Şura suresi 52. ayette de rastlıyoruz.

İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin.

42-Şura suresi 52

Bazı gelenekçiler Peygamberimiz’in vahiy almadan önce de hak bir dine
mensup olduğunu söyleyerek ayetlerle açıkça çelişmektedirler. Bu
ayetlerin birinden Peygamberimiz’in evvelden sapmış olduğu, diğerinden
ise imanı, kitabı evvelden bilmediğini anlıyoruz. Hak bir dine mensup
olan nasıl imanı bilmez, nasıl kitabı bilmez, nasıl sapmış olur?
Peygamber’i Kuran’da anlatıldığı gibi değil de kafalarında
şekillendirdikleri gibi bulmak isteyenlerin bu çelişkilere düşmeleri
hiç de sürpriz değildir. Gelenekçilerin düştükleri çelişkilerden biri
de Peygamberimiz’in atalarında hiç putperest olmadığı ve bunun Hz.
Adem’e kadar böyle gittiği izahıdır. Oysa Kuran’dan Hz. İbrahim’in
babasının putperest olduğunu anlıyoruz. Hz. İbrahim’in Peygamberimiz’in
atası olduğunu düşünürsek bu iddia da dayanaksız kalır. Gerçi gelenekçi
zihniyet, Hz. İbrahim’in babasından kasıt gerçek babası değil, üvey
babasıdır veya amcasıdır şeklinde saptırmalara gitmektedir. Ama
Kuran’da açıkça babası denmektedir. Bu çekiştirme gelenekçilerin dini
bozucu zihniyeti için bir delil niteliğindedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hazandefteri.yetkinforum.com
Admin
admin
admin
Admin


Erkek
Yaş : 51 Kayıt tarihi : 28/12/08 Mesaj Sayısı : 340 Nerden :

Peygamberin putlaştırılması Vide
MesajKonu: Geri: Peygamberin putlaştırılması Peygamberin putlaştırılması EmptyPtsi Ocak 26, 2009 11:21 pm

ALLAH’IN PEYGAMBER’E ÖVGÜLERİ

Mezhepçilerin anlamadığı nokta Peygamberimiz’in tüm bu uyduruk sözde
yüceltmelere ihtiyacı olmadığıdır. Kuran’da Allah Peygamberimiz’i
övmekte, onun üstün bir ahlak üzerinde olduğunu söylemektedir. Allah’ın
kendisine elçilik görevi vermesi, kitabında kendisini övmesinden daha
büyük yüceltme ne olabilir? Vahiy almadan önceki Peygamber’in durumu
veya Peygamber’in atalarından birinin putperestliği Peygamber’i
küçültmez. Kuran’dan herkesin kendi davranışlarından sorumlu olduğunu
anlıyoruz. Ne Peygamber oğlu olan yücelir, ne de kafir babası olan
küçülür. Nitekim Hz. İbrahim’in babası da Peygamber babasıydı, ama
sapkınlığı Kuran’da geçmektedir. Kişileri soyuna sopuna göre
değerlendiren gelenekçi kafa, Peygamberimiz’i de böyle değerlendirmeye
kalkmış ve uydurma hadisler türetmiştir. Bu uydurmalar Kuran’la,
gelenekçilerin bu zihniyeti İslam’la çelişmektedir.

Allah Peygamberimiz’i seçti ve ona büyük bir iyilikte bulundu. (4 -Nisa
Suresi 113) Onu güzel ve büyük bir ahlak sahibi kıldı. (68-Kalem Suresi
4) Onu alemlere rahmet yaptı. (21Enbiya Suresi 107) ve Peygamberimiz’in
tüm günahlarını bağışladı (48- Fetih Suresi 2)

Görüldüğü gibi Kuran’da Peygamberimiz en güzel şekilde övülmektedir.
Örneğin Enbiya suresi 107. ayette Peygamberimiz’in alemlere rahmet
olduğu söylenmektedir. Eğer tüm alemlerin Peygamberimiz için
yaratıldığı doğru olsaydı, bu da Peygamberimiz’in alemler için rahmet
oluşu gibi söylenirdi. Çünkü bu izah doğru olsaydı tüm bu izahlardan
daha önemli bir bilgi olurdu. Gerçek olsaydı, Kuran, bu daha da önemli
olan bilgiyi hadis gibi Kuran’da belirtilmeyen bir kaynağa elbette
bırakmaz, kendisi belirtirdi.
KIL TAPINMACILIĞI

Allah en güzel şekilde Peygamberimiz’i övmüşken, Kuran’ın onay
vermeyeceği kıl tapınmacılığı görüntüleri verenler akılları sıra
Peygamberimiz’e saygı göstermektedirler. Camilerde Peygamber’in sakalı
diye bir sürü beze dolandırılıp, sarılmış kılları büyük bir tören
havasında açıp, halka bu kılları öptürenler bu yazılarımızı
okuduklarında elbette rahatsız olacaklardır. Onlara göre bu kıl öptürme
törenleri Peygamber sevgisidir, Peygamber’e saygıdır. Ne yazık ki
Peygamber’in olduğu iddia edilen kılları dini bir ibadet havasında
insanlara öptürme faaliyeti hâlâ devam etmektedir. Hıristiyanlığı
ikonlarından dolayı kınayanlar, benzer hurafeleri dinimize kendileri
sokmuşlardır.

Peygamberimiz Kuran’da iki sıfatla anılır. (Peygamber kelimesi bu iki
sözcüğe de karşılık kullanılan, Farsça’dan dilimize geçmiş bir
kelimedir.) Birinci kelime “nebi” kelimesidir ve haber getiren
manasındadır. Kuran’da bu kelime aynı Türkçe’deki Peygamber kelimesi
gibi yalnız Allah’tan haber getiren insanlar için kullanılmıştır.
İkinci kelimeyse “resul” kelimesidir ki Türkçemiz’deki elçi kelimesinin
karşılığıdır ve Kuran’da Peygamberler en çok bu kelimeyle anlatılırlar.
Bu kelime aynı Türkçe’deki gibi hem Allah’ın elçileri, hem diğer
elçilikler için kullanılır. Peygamberimiz’i ve diğer Peygamberler’i
tarif ederken kullanılan bu kelimeler Peygamber’in nebi (haber
getirici), resul (elçi) olduğunu gösterir. Yani Peygamber Allah’tan
aldığı mesajı insanlara ileten kişidir, Peygamber %1 bile kendinden
dine bir şey katamaz. O zaman din, haşa Allah’ın olmaz. O zaman din,
Allah ve Peygamber ortak yapımı bir müessese olur. Peygamberimiz’e
gelen vahiy Kuran’dır. Bunun dışında bir hadis, bir mezhep izahı,
birisinin içtihadı dinin bir hükmü veya bir bölümüdür demek Allah’ın
olan dini Allah, Peygamber (elçi, haber getiren) ortaklığına veya
Allah, mezhep imamı, Peygamber ortaklığına çevirmek olur. Kısacası
Peygamber’i doğru yere oturtmak, dini doğru kavramanın bir şartıdır.
Peygamberimiz sadece ve sadece aldığı haberi (Kuran’ı) insanlara
iletir. Din, bu haberdir. Elçilik (resullük), nebilik (haber
getiricilik) bu mesajı (Kuran’ı) insanlara ulaştırmaktır. Allah’ın
elçisi olmak çok büyük bir onurdur. Peygamberimiz açısından düşünürsek,
bir insanın milyarlarca insana öncülük etmesidir. Ne yazık ki bazıları
Kuran’dan anlaşılan bu Peygamber tarifini yaptığımızda “Siz Peygamber’i
çok basit görüyorsunuz” demektedirler. Ne yazık ki bu davranışlarıyla
bundan sonraki 29. Bölüm’de inceleyeceğimiz Hıristiyanlar’a
benzemektedirler. Peygamberler hakkında aşırıya gitmek sadece
Peygamber’i Allah’ın oğlu ilan etmekle olmaz. Sadece Allah’ın olan din
oluşturma yetkisi; sünnet, hadis gibi süslü, sözde Peygambersever
tavırlarla Peygamber’e de veriliyorsa o da dinde bir sapmadır.
GÜDÜLEN SÜRÜ OLMAYALIM

Biz Peygamber’i putlaştırmayalım diye feryat ederken, ne yazık ki
birçok tarikatta evliya, şeyh, ulema gibi yaftalar yapıştırılmış
adamlar bile putlaştırılmaktadır. Peygamber’in bile putlaştırılmaması
gerekir dedikten sonra herhalde bunlar için ilave bir açıklamaya gerek
yoktur. Bakara suresi 104. ayete değinerek bu konuyu bitirmek
istiyoruz. Bakara suresi 104’te: “Ey iman sahipleri raina (bizi çobanın
sürüyü güttüğü gibi güt) demeyin.” denmektedir. Bu ayette Peygamber’e
bile “Raina” denmesi yasaklanmaktadır. Kuran toplumun sürü, bireyin ise
onların güdücüsü olmasını istememektedir. Buna karşın tarikatlardaki
uygulamalarda, mezhep bağlılığında tam bir sürü psikolojisi hakimdir.
Hatta tarikatlardaki müritleri ifade eden “sufi” kelimesinin kökünün,
“koyun yünü, koyun postu” tipi manalar taşıması da ilginçtir. Tarikatın
sufileri Kuran’ın güdülen sürü olmamamızı söylemesine rağmen tam “sufi”
isminin hakkını vererek yaşamaktadırlar. Kuran’ın insanı; düşünen,
akleden, Allah’ın mesajı Kuran’a sıkı sıkıya sarılan, Peygamber’i
canından çok seven fakat hiçbir şirke bulaştırmayan, Allah’ın gücünü,
hüküm yetkisini hiçbir kişiye paylaştırmayan insandır.

Müslümanlar’ın görevi Allah’ı, Kuran’ı, Peygamber’i tam yerli yerine
oturtmaktır. Allah’ın yetkisinde olan hüküm koymayı, kutsal olanı
istismar ederek Peygamber’e verenler, daha sonra uydurdukları
hadislerin sahibini Peygamber olarak göstermiş, böylece dini
bozmuşlardır. Dini bozmada kullanılan araç Peygamber olunca, Kuran’la
ters düşen hadisler uydurulmuş, her şeyin Peygamberimiz için
yaratıldığı şeklinde saçma iddialar, Peygamberler’i yarıştırmak gibi
haddini bilmezlikler olmuştur. Hiç şüpheniz olmasın ki, nasıl kendisi
hakkındaki aşırı izahları görse en çok kızan Hz. İsa olacaksa, Kuran’ın
ruhuna aykırı şekilde kendisi hakkında uydurulan hadisleri, Allah’la
miraçta pazarlık ettirmeleri görse bunları uyduranları ilk kınayan, bu
hadis kitaplarını ilk yakan Peygamberimiz olurdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hazandefteri.yetkinforum.com

Peygamberin putlaştırılması

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RADYOMUZ YAYINDA ! :: Manevi Diyarımız :: Manevi Diyarımız :: Genel Konular -
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar