RADYOMUZ YAYINDA !
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RADYOMUZ YAYINDA !

Duygularınızı Paylaşabileceğiniz Nezih Bir Ortam
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Sanat, müzik, heykel, resim, satranç düşmanlığı

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
Admin
admin
admin
Admin


Erkek
Yaş : 51 Kayıt tarihi : 28/12/08 Mesaj Sayısı : 340 Nerden :

Sanat, müzik, heykel, resim, satranç düşmanlığı Vide
MesajKonu: Sanat, müzik, heykel, resim, satranç düşmanlığı Sanat, müzik, heykel, resim, satranç düşmanlığı EmptyPtsi Ocak 26, 2009 11:29 pm

TÜM KAİNAT ALLAH’IN SANATI

Allah kendi sanatını, gücünü kimi zaman dünyamızın hareketlerinde, kimi
zaman yağmurda, kimi zaman bir kuşun ötüşünde, kimi zaman bir
menekşenin renklerinde gösterir... Kimi zaman ise bir müzik parçası,
bir heykel, bir resim de Allah’ın sanatının, ilminin, gücünün
göstergeleridir. Her şeyi yaratan Allah, evrendeki her şeyin ham
maddesinin yaratıcısı, aynı zamanda bu ham maddelerin arka arkaya gelip
herhangi bir şey oluşturmalarındaki fizik, kimya, biyoloji kanunlarının
da yaratıcısıdır. İnsanlar Allah’ın yarattığı “demir” gibi ham
maddeleri alır, Allah’ın yarattığı kimya kanunlarıyla demire şekil
verir, fizik kanunları çerçevesinde oluşturulan makinelerle,
matematiksel hesaplarla birleşimler yapılır ve arabalar, uçaklar ortaya
çıkar. Bunları yapan insan, Allah’ın yarattığı gözleri, beyni ve
elleriyle, Allah’ın yarattığı ham maddelerle, Allah’ın yarattığı
kanunlar çerçevesinde birleşimler yaptığı için insanın arabayı, uçağı
ve her şeyi icadı, aslında insanın Allah’ın evrenin içine
sakladıklarını buluşudur. Aynı şekilde bir müzik parçası çalındığı
enstrümanlarının ham maddesiyle, kainatta varolan notaların,
kelimelerin belli bir düzeninin ihtimali ile zaten kainatta mevcuttur.
Müzisyen, Allah’ın bu yarattıklarından, kainatta zaten mevcut olanı
keşfeder ve şarkılar, besteler yapar, bunları çalar, söyler.

Kainatın her noktasında Allah’ın varlığının delillerini bulmayı bilen
akıl, baktığı kadar görmeyi de bilen göz; müzikte olsun, herhangi bir
sanat eserinde olsun Allah’ın varlığının delillerini, Allah’ın
yaratışının güzelliklerini görür. Kuran’ı Kerim’in hiçbir yerinde
müziğin, heykelin, resmin yasaklandığına veya kötü bir uğraş olduğuna
dair tek bir izah yoktur. Oysa mezheplerin İslam’ı Allah’ın
yaratışındaki güzellikleri, hayatın neşesi, tadı, Allah’ın insanlara
rahmeti olan sanatın birçok kolunu yasaklayıp, kendi karanlık
dünyalarını başkalarına da uygulamak istemişlerdir. Daha evvel
gördüğümüz gibi Kuran’da yasaklanmayan her şey serbesttir. Yasak
istisnadır, bir yasağın geçerliliği için Allah’ın bir emri, yani Kuran
ayeti olması gerekir. Müzik, heykel, resim ve şiirin yasaklığına dair
hiçbir ayetin olmaması bunların serbestliği için yeterli delildir,
ayrıca bunların serbest, helal olduğuna dair izaha gerek yoktur. Aynı
patlıcan yemek gibi. Kuran’da patlıcanın haram olduğuna dair hiçbir
izah olmaması yeterlidir. Ayrıca patlıcan yemenin helal olduğuna
ilişkin, patlıcan yiyebilirsiniz diye bir açıklamaya ihtiyaç yoktur.
Şimdi müzikten başlayarak mezheplerin İslam’ında neler uydurulmuş
görelim:
MÜZİK DİNLEYENİN BAŞINA GELECEKLER

Musiki dinleyen bir kişiye cennette ruhanileri dinleme izni verilmez.
Kurtubi 14/53

Şarkı kalpte nifak bitirir.
Ebu Davud

Ümmetimden bir topluluk bulunacak saf ve yünlü ipeği, çalgı aletlerini helal edinecekler.
Sahihi Buhari

Allah şarkıyı, onun alış verişini, parasını, öğretmeyi ve dinlemeyi haram kılmıştır.
Muhammed Gazali/Nebevi Sünnet sayfa 111


Bu son hadisi kitabında zikreden Muhammed Gazali (doğumu 1917, Mısır)
İbni Hazm’ında izahlarını delil göstererek, nakilcileri inceleyerek,
Hz. Ömer’den örnekler vererek bu hadisin ve evvelki incelediğimiz
hadislerin uydurma olduğunu ortaya koyar. Aslında Peygamber’in müzik
dinlediğine, müziği teşvik ettiğine dair de hadisler vardır. Fakat
birçok mezhep yasaklayıcı hadislerin etkisinde kalmıştır (Türkiye’de en
yaygın ve en çok taraftarı olan Hanefi mezhebi gibi). Bu arada vurmalı
çalgılarla müziğin helal olabileceği, telli ve üflemeli çalgıların ise
haram olduğuna dair mantık dışı birçok izah da mezheplerin temel dini
kaynak diye sundukları ilmihal kitaplarında yer alır. “Peygamber
zamanında def çalınıyor, Peygamber de dinliyormuş, demek ki def,
darbuka gibi vurmalı çalgılar helal, telli, üflemeli çalgıların ise
hepsi haramdır.” diyerek mezhepler çelişkili açıklamalarını ilmihal
kitaplarında halka sunmaktadırlar. “Peygamber zamanının ve yöresinin
müziği def tipi aletlerle yapılıyorsa, değişik kültürlerin kullandığı
üflemeli ve vurmalı çalgılar da helaldir” şeklinde basit bir mantığı
bile çıkartamamaları mezhep kurucularının kendi kültürlerini din diye
yutturma gayretlerini göstermektedir. Sonuç olarak her konuda olduğu
gibi Kuran’ı dinin yeterli, tek kaynağı olarak görmemek, mezhepleri
müzik konusunda da çelişkili izahlara ve kaosa sürüklemiştir. Müzik
kadar yoğun olarak karşı çıkılmasa da şiire de karşı çıkanlar olmuştur.
Fakat genelde din dışı şiirler, aşk şiirleri kötü görülmüş, yalnız dini
şiirlere izin verilmiştir.

Sizden birinizin içinin kusmuk ve kanla dolu olması şiirle dolu olmasından daha hayırlıdır.
M. Mesabih 4/4809

Şiire karşı çıkışlar müzik kadar yoğun olmamasına rağmen heykele
neredeyse tüm mezhepler müzikten çok daha şiddetli bir şekilde karşı
çıkmışlardır. Heykele putperestliğe yol açtığı için karşı çıkıldığı
cevabı da hemen hazırdır. Ona bakılırsa Hindular ineğe tapmaktadırlar,
bu durumda bütün inekleri öldürmemiz mi gerekmektedir? Mecusiler ateşe
tapıyordu, Peygamber tüm ateşlerin söndürülüp bir daha ateş
yakılmamasını emretti mi? Güneşe tapanlar olduğu için hiç güneş
görmeyen kapalı bir yerde yaşama fikrine ne dersiniz? Kuran’ın hiçbir
ayetinde yasaklanmazken, tek bir yerde o da bilakis övülür tarzda, Hz.
Süleyman’ın saltanatının bir Şafi ası olarak gösterilen heykele, bu
ayetin beyanına rağmen nasıl karşı çıkarsınız?

Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuzlar gibi çanaklardan,
yerinden kalkmayan kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davud ailesi,
şükrederek çalışın. Kullarımdan şükredenler azdır.

34- Sebe Suresi 13
MEZHEPÇİLER HZ. SÜLEYMAN’I BEĞENİYOR MU?

Allah, Kuran’da heykeli gücün, güzelliğin bir göstergesi şeklinde
anmayı unutmuyor da, haşa heykeli yasaklamayı unuttu mu da dine bu
ilaveyi yapıyorsunuz? Peki Hz. Süleyman sizin kadar dine titiz değil
miydi de yukarıdaki ayetten öğrendiğimize göre heykeller yaptırdı? Siz,
Hz. Süleyman’dan daha mı dindarsınız, yoksa Hz. Süleyman sizce günahkar
mı? İnsanlar Allah’ın indirdiğiyle yetinmeyip kendi kafalarına göre din
yapınca ortaya çıkan işte budur:
mezheplerin karmakarışık, akıldışı, birçok Peygamber’i de dışlayan sözde İslam’ı.

Kim resim yaparsa, Allah onu Kıyamet günü yaptığı resim sebebiyle,
resmindekilere ruh üfleyinceye kadar azab eder. Hiçbir zaman
resimdekilere ruh üfleyemez
Buhari, Tabir 45, Nesai Zinet 114

Köpek ve resim bulunan eve melekler giremez.
Tırmizi 4. Cilt No: 2955

Mezheplerin İslam’ında sanata düşmanlığın en yoğun olduğu konulardan
biri de resimdir. Canlı figür çizmek, aynı heykel gibi, Kuran’da bu
konuda hiçbir yasak olmamasına rağmen yasaklanmıştır. Tabi bu arada
aynı hadisle evde köpek beslemenin yasak olduğu şeklinde bir uydurmayı
da İslam’a sokmuşlardır. Mezheplerin bu saçma izahlarıyla alay edenler
şöyle bir soru sorup mezhepçileri dalgaya almaktadırlar: “Azrail de bir
melektir, eğer evde köpek besler veya eve resim asarsam, Azrail de
evime giremeyeceğine göre, evdeyken ölmemem garanti olur mu?”

İslam’ı yanlış tanıtıp kitleleri dinden kaçıranlar, kendilerine
inananları müzik, heykel, resim gibi Allah’ın kulları için yarattığı
güzelliklerden mahrum etmektedirler. Oysa Allah Kuran’da şöyle
buyuruyor:

De ki: Allah’ ın kulları için çıkardığı süsü ve güzel rızıkları kim
haram etti. De ki: Bunlar dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet
günü ise yalnızca onlarındır. Bilen bir topluluk için biz ayetleri
böyle detaylandırırız.

7- Araf Suresi 32

Kuran’a göre iman edenler Allah’ın yasaklamadığı güzelliklerden
faydalanır ve Allah’a şükrederler. Gelenekçi İslam ise sürekli
yasaklamada, zorlaştırmada, çirkinleştirmede, eziyette medet arar.
Bu zihniyetin sahipleri, Allah’ın yasaklamadıklarını yasaklayarak
insanları Allah’a daha fazla yaklaştırdıklarını, daha takva (daha
makbul bir kul) yaptıklarını zannederler. Oysa Allah dinden eksiltmeyi
de, dine ilaveyi de kınar. Her iki hareket de Allah’ın olanı insansal
olana çevirmek demektir.

Ey iman edenler, Allah’ ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram
kılmayın ve haddi aşmayın. Allah haddi aşanları sevmez.

5- Maide Suresi 87
HAYATIN RENKLERİNİN DÜŞMANLARI

Allah’ın bu ve benzeri ayetlerine aykırı hareket edilmesi yüzünden
dinimiz çok büyük zarar görmüştür. Örneğin müzik hakkında tüm bu
kısıtlamalar olmasaydı, İslam aleminden, Bach gibi, Beethoven gibi
birçok dehaların çıkmaması için hiçbir sebep yoktu. İslam aleminde
çıkan müzik dehalarını Hıristiyan dünyayla objektif bir şekilde
kıyaslarsak bu alandaki geri kalmışlığımızı da üzülerek farkedebiliriz.
Hıristiyan uydurmacılığı daha ziyade Peygamberleri’ni ilahlaştırarak iş
görürken, bizim uydurmacılarımız ise dine ilavelerle dini
yozlaştırarak, hayatı renksizleştirerek iş gördüler. Müzik sayesinde
birçok dini mesaj verilip, insanların bilinçaltına birçok gerçek
çakılabilirdi. Bizdeki kısıtlı dini müzik eserlerine karşı
Hıristiyanların sayısız üretimini ve bunu dini anlatmada nasıl olumlu
bir şekilde kullandıklarını görürsek müzik yasağının dinimize verdiği
zararı anlarız. Aynı şekilde heykel ve sanatın diğer bir çok öğesinin
yasaklanmaması, Hıristiyanların bu unsurları da kullanıp daha güzel,
daha medeni, daha estetik bir yaşam tarzı oluşturmalarını sağlamıştır.
Birçok insan Hıristiyan uydurmacılığının inanç alanına soktukları saçma
izahlara rağmen, sırf bu daha medeni, renkli yaşam stilinin etkisiyle
Hıristiyan olabilmiştir. Oysa inanç alanını uydurmacılıktan daha sağlam
bir şekilde korumasına rağmen, uygulama alanında kapılarını ardına
kadar uydurmalara açan dinimizin mezhepleriyse daha mantıklı inanç
izahlarına rağmen renksiz, içinden çıkılmaz hayat görüşleriyle birçok
insanı dinimizden kaçırmışlardır. Kuran’ın diniyle uydurma dinin
farkını bilmeyen yığınlarsa, renksiz çöl bedeviliğini İslam sanan bu
kafanın sunduğu dini, din sanıp, ondan uzaklaşmışlardır. Hıristiyanlar
nasıl Hz. İsa’yı ilahlaştıran izahları dinlerinden atıp Allah’ın
indirdiği dinlerine kavuşmak zorundaysalar, biz de dinimize yapılan bu
ilavelerden dinimizi kurtararak mezheplerin, geleneklerin ,
uydurmaların İslam’ından Kuran’ın İslam’ına dönmek zorundayız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hazandefteri.yetkinforum.com
Admin
admin
admin
Admin


Erkek
Yaş : 51 Kayıt tarihi : 28/12/08 Mesaj Sayısı : 340 Nerden :

Sanat, müzik, heykel, resim, satranç düşmanlığı Vide
MesajKonu: Geri: Sanat, müzik, heykel, resim, satranç düşmanlığı Sanat, müzik, heykel, resim, satranç düşmanlığı EmptyPtsi Ocak 26, 2009 11:49 pm

RESSAMLIK PUTPERESTLİKTEN KÖTÜ MÜ?

Sanata din adına yapılan zulmü iyice görmek için şu uydurma hadisleri inceleyelim:

Resim yapanlara kıyamet günü muhakkak azap olunur. Bu kimselere, yaptığınız resimleri diriltin denir.
Süneni İbni Mace h: 2151

Şu resimleri yapanlar yok mu? İşte kıyamet günü bunlara haydi yaptığınız resimlere can veriniz diye azap edilir.
Sahihi Buhari 12/112

Kıyamet günü en şiddetli azaba uğrayacak olan ressamlardır.
İbn Hacer El Heytemi, İslam’da Helal ve Haramlar 2/92 Buhari, Tesavir 89

Özellikle sonuncu hadise göre resim yapmak zinadan, adam öldürmekten,
hatta putperestlikten bile daha tehlikeli sayılabilir. Çünkü
putperestlerin veya katillerin değil, ressamların en büyük azaba
çarptırılacağı, Peygamberimiz’e iftira olarak uydurulan hadislerle
geniş kitlelere sunulmuştur. Görüldüğü gibi Kuran dışında dini kaynak
kabul etmemenin, herhangi bir mezhebin bağlısı yerine sadece ve sadece
Kuran’ın Müslümanı olmanın önemi her delilde bir kez daha
anlaşılmaktadır. Ayrılığın iyi olduğunda ayrılığa düşmeyen hadisçiler,
en çok azabın kime yapılacağı konusunda da satrancı sevmeyen birinin şu
uydurması sayesinde ayrılmışlardır:

Kıyamette en acı azabı görecek insan satranç oynayan kimsedir.
Büyük günahlar/Hafız Zehebi Sf:96-97

Hafız Zehebi, İbni Abbas’ın, nasıl bir yetimin satranç aletini
yaktığını, satranç haram olmasa bu aleti yakmasının mümkün olmayacağını
anlatarak satranç konusundaki aydınlatıcı(!) bilgilerine devam eder.
Dinimizin üzerindeki bu mezheplerin örttüğü kara örtülerden dinimiz
kurtulsun ki, insanları karanlıklara boğan bu yapıların çöl
bedevilerinin işi olduğunu, Kuran’ın İslam’ında bu yasakların
olmadığını herkes öğrensin.

De ki: Size ne oluyor ki Allah’ ın size rızık olarak indirdiği
şeylerden bir kısmını haram, bir kısmını helal yapıyorsunuz. De ki:
Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?
10- Yunus Suresi 59
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hazandefteri.yetkinforum.com

Sanat, müzik, heykel, resim, satranç düşmanlığı

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RADYOMUZ YAYINDA ! :: Manevi Diyarımız :: Manevi Diyarımız :: Genel Konular -
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar