|
|
Hadis hadisleri yargılarsa |
|
|
Yazar |
Mesaj |
Admin
admin
Yaş : 51
Kayıt tarihi : 28/12/08
Mesaj Sayısı : 340
Nerden :
|
Konu: Hadis hadisleri yargılarsa Ptsi Ocak 26, 2009 11:56 pm |
|
|
|
|
|
|
Sünni ve Şii İslam’ın hadis kitapları yazmaları bile kendi kabul ettikleri hadislerde anlatılan, Peygamber’in hadis yazımını yasaklayan tavrıyla çelişmektedir. 4. Bölümde de değindiğimiz bu konuyla ilgili şu hadislere bakalım:
Allah’ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.
Tirmizi, Es Sunan, K. İlm 11 Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve “Yazdığınız şey nedir?” dedi. “Senden işittiğimiz hadisler” dedik. Hz. Peygamber: “Allah’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar.”
El Hatib, Takyid 33 PEYGAMBERİMİZ HADİS YAZIMINI YASAKLAMIŞTI
Dikkat ederseniz Peygamber’in hadis yazımını yasaklayan bu hadislerini, hadis kitaplarını dinin kaynağı kabul edenler nakletmiştir. Madem bu hadisleri biliyorsunuz, o zaman niye hadis kitapları yazıyorsunuz? Siz Peygamber’den daha mı akıllı olduğunuzu iddia ediyorsunuz? Yoksa Peygamber’den daha mı çok dini düşünüyorsunuz? “Peygamber o zaman Kuran’la hadis karışmasın diye hadis yazdırmadı, artık Kuran’la karışma tehlikesi yok, o yüzden hadis kitapları yazıyoruz” demek tatmin edici bir açıklama değildir. Hadisler Kuran gibi dinin kaynağı olsaydı ve Peygamber hadisleri yazdırmayıp, unutulmaya mahkum etseydi dini eksik tebliğ etmiş olmaz mıydı? Hadisler dinin bir kaynağı, lüzumlu bir parçası ise nasıl olur da yazılmak yoluyla muhafaza edilmezler? Kuran’daki sureler karışmıyordu da, hadisler niye karışacaktı? Peki Peygamber’in, Kuran’la karışma tehlikesi ortadan kalkınca hadisleri yazın diye bir hadisi var mı? Sonuç olarak diyebiliriz ki; ey hadislere dinini yaslayanlar, bu hadislerin yargısına göre hadis kitaplarınızı yakmak, yok etmek zorundasınız. Bu hadislerin yargısına uyuyor musunuz?
Hadislerle Kuran’da olmayan helal ve haramların dine girdiğini de görüyoruz. Bir de şu hadisleri inceleyelim:
Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. Kuran’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.
İbni Hişam Siret 4 sayfa 332
Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın.
Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403
Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.
Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/El-Müracaat sayfa 20
Bu hadislere göre Kuran’ın belirttiklerinin dışında haram yoktur. Şimdi nasıl kadınlarla el sıkışmayı, müzik dinlemeyi, resim yapmayı haramlaştıracaksınız. Bunları yapmak için uydurulmuş hadislere başvurduğunuzu biliyoruz. Oysa bu hadislerin yargısına göre Peygamber Kuran’ın haramları dışında hiçbir şeyi haram kılmadı. Yani bu hadislerin yargısına göre sizin Peygamber’in dediğiniz o hadisler, Peygamber’in hadisleri değildir.
“Benden sonrası 30 yıl hilafet, ondan sonrası Melikiyet’tir...”
Sahihi Buhari
Bakın en doğru denilen hadis kitabına göre 30 yıllık halifelik döneminden sonrasını Peygamber beğenmemektedir. Gerçekten de 4 halife dönemi (Ebubekir, Ömer, Osman, Ali) 30 yıl sürmüştür. Bu dönemde ne bir mezhep oluşturulmuştur, ne de Kuran dışında bir hadis kitabı yazılmıştır (11. Bölüm’ü okuyunuz). Neden bu dönemdeki gibi Kuran’ın tek kaynak olduğu mezhepsiz bir İslam’ı yaşamıyorsunuz? Gerçi biz bu hadisin Emeviler’i sevmeyen Ali taraftarlarınca uydurulduğunu sanıyoruz. Fakat Ehli Sünnet’e göre Buhari’nin tek hadisini inkar eden kafir olur. O zaman bu hadisin hakkını verip, 4 halife dönemindeki gibi niye hadis kitaplarını yakmıyorsunuz? Neden 4 Halife’den sonraki Melikler’in idare ve gözetiminde oluşturulan mezheplere ve yazılan hadis kitaplarına inanıyorsunuz? YALNIZ VE YALNIZ KURAN
Yine bazı hadislere göre Peygamber efendimiz Kuran’ı tebliğ etmek ve Kuran’ı yaşamak dışındaki dini konularda bazı hatalar yapabilmektedir. Bu yüzden Kuran’ın bildirdiğinin dışında Peygamber’in hayatından Kuran’a ilaveler çıkarmak yanlıştır. Çünkü bu, yukarıdaki hadisten de anlaşılacağı üzere insanların serbest bırakıldığı alandır. Hadisler şöyledir:
Peygamber’imiz Medine’ye geldiğinde Medineliler hurmayı aşılıyorlardı. Peygamber’imiz “Ne yapıyorsunuz?” diye sordu. Onlar “Biz bunu yapardık.” dediler. Peygamber’imiz “Belki yapmazsanız daha iyi olur.” dedi. Onun sözüne uyarak bu işlemi terk ettiler de hurma ürün vermez oldu. Bu durumu Peygamberimiz’e hatırlattıklarında kendilerine şöyle buyurdu: “Ben ancak bir insanım. Size dininizle ilgili bir şeyi emrettiğimde onu alın. Kendi görüşümden bir şeyi emrettiğimde ise ben ancak bir insanım.”
Müslim, K. Fazail 140 / İbni Hanbel 3/152
Peygamber’imiz Bedir’de suyun yakın olduğu bir yeri ordugah olarak seçmişti. Sahabeden el Habbab b. el Munzir O’na şöyle dedi: “Ey Allah’ın elçisi, burası bize laf düşmeyecek şekilde Rabbinin senin için seçip yerleştirdiği bir yer midir? Yoksa o bir görüş, öneri ve harp hilesi midir?” Allah’ın elçisi cevaben “ Aksine o bir görüş ve harp hilesidir.” dedi. Bunun üzerine el Habbab: “Burası hiç de iyi bir konak yeri değildir. Kalkıp karşımızdaki topluluğa en yakın suyun başına karargah kuralım. Sonra orada bir kuyu kazıp suyu depolayalım da biz içelim, onlar içmesinler.” dedi. Peygamber’imiz:
“Doğru söyledin.” dedi ve onun söylediğini yaptı.
İbni Hişam, es Sireh c.1 sf.620/ Taberi-et Tarih c.2 sf.144
Ben ancak bir insanım. Sizler aranızdaki davaları bana getiriyorsunuz, umulur ki bazılarınız delillerini diğerlerinden daha iyi dile getirirler de ben duyduğum üzere onlar lehinde bir hükme varırım. Kime (haksız yere) kardeşinin hakkından hüküm verirsem, o kardeşinin hakkı olan bu şeyi kesinlikle almasın. Haksız yere alan için ancak ateşten bir parça ayırırım.
El Kadı Iyaz, Eş Şifa, c.2 sf.179
Buraya kadar olan bu hadislerin yargısına göre:
1-Kuran dışında helal, haram kaynağı yoktur.
2-Hadis kitapları oluşturulmayacak, mevcutlar imha edilecektir.
3-Peygamber’in Kuran (din) dışındaki hareketlerine dini bir mana yüklenip dine ilave yapılmayacaktır.
Hiç şüphesiz biz Kuran’ın yeterli ve eksiksiz olduğunu, Kuran dışında hadis ve benzeri hiçbir kaynağa ihtiyaç olmadığını Kuran’a dayanarak öğreniyoruz. Burada göstermek istediğimiz dine ilaveler yapanların, kendi türettikleri kaynaklara aldıkları hadislerle de, her şeyle olduğu gibi çeliştikleridir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Admin
admin
Yaş : 51
Kayıt tarihi : 28/12/08
Mesaj Sayısı : 340
Nerden :
|
Konu: Geri: Hadis hadisleri yargılarsa Ptsi Ocak 26, 2009 11:56 pm |
|
|
|
|
|
|
HADİSLERE GÖRE HADİSLERİ İMHA ETMEK LAZIM
Buraya kadar hadis yazımını, hadisle helal-haram kılmayı ve Peygamber’in din dışı hareketlerinin de ibadete dönüştürülmesini yargılayan ve reddeden hadislere yer verdik. Böylece Kuran’ın anlattığı İslam’ı destekleyen, hatta hadislerin imhasını söyleyen hadislerin varlığını gördük. Kuran’ın dinine ilave olan hükümleri incelediğimizde, bu hükümlere karşı olan birçok hadisin de olması ilginçtir. Peygamber’in baldırların örtülmesini emrettiğine dair uydurma hadis vardır ama Peygamber’in baldırlarının gözüktüğünü söyleyip öbür hadisi yargılayan hadis de vardır. Midye, karides yenemeyeceğini söyleyen Hanefi mezhebinin bir izahı vardır ama diğer yanda diğer mezheplerin denizden ne çıkarsa yenebileceğini söyleyen hadisi vardır. İpeğin haram olduğuna, altının giyilemeyeceğine dair uydurma hadisler vardır ama Peygamber’in yanında sahabelerin ipek giydiğini, Peygamber’in bir ara altın yüzük taktığını söyleyen ve diğer hadisleri yargılayan hadisler de vardır. Haremlik selamlığı savunan, kadının sesinin duyulamayacağını söyleyen izahlara karşı sahabelerin erkek, kadın aynı yerde abdest aldığını, karşılıklı sohbetlerinin olduğunu anlatan hadisler de vardır.
Çözüm Kuran’ı yeterli görüp her ilavenin bir uydurma izah veya uydurma bir yorumdan kaynaklandığını görmektir. Öyle hadisler vardır ki aslen Peygamber’in yapması mümkün olan bir Şil veya söylemesi mümkün olan bir sözdür. Fakat bu sözün başına Peygamber emretti ki, Peygamber buyurdu ki şeklindeki doğal uygulamayı emre çeviren uydurma, doğru sözü dahi Peygamber’e iftiraya çevirebilmiştir. Veya Peygamberin, Allah’ın serbest bıraktığı bir konudaki tavrını dinselleştirip, serbest alanın dinsel alana döndürülmesi de hadis yorumu uydurmacılığı ile gerçekleşmiştir. Örneğin Allah’ın Kuran’da kıyafet hakkında detay vermemesi; isteyenin takım elbise, isteyenin kimono, isteyenin cübbe veya isteyenin bambaşka bir yöre kıyafeti giyebileceğini gösterir. Bu serbest konuda muhtemeldir ki Peygamber, yöresinin kıyafetleri olan entariyi, cübbeyi tercih etmiştir. Fakat bu kıyafeti putperestler de, Peygamber’in en büyük düşmanları da gelenekler gereği giymekteydi. Yani Peygamberimiz’in bu konudaki tavrı bir dinsel uygulama, bir sevap değil, Allah’ın serbest bıraktığı konudaki bir tercihtir. Oysa Peygamber’in kıyafetini tarif eden hadisin kendisi değil, onun uydurma yorumu dine ilave yapmıştır. Uydurma yorumları Kuran’a denetleterek düzeltmek için aşağıdaki hadis örnektir:
“Bilin ki; Kuran’dan başka bir şey eken, ektiğini biçerken belalara uğrar. Artık siz de O’nu ekin, O’na uyun. Rabbinize O’nu delil edin, neŞslerinize O’nu öğütçü yapın. Kendi reyleriniz O’na uymazsa reylerinizi (yorumlarınızı, seçiminizi) töhmetleyin, dilekleriniz O’na aykırıysa dileklerinize hıyanette bulunun.”
Nehcül Belağa sayfa 55
Hadislerin hepsi zandır (sanıdır). Kuran’a göre ise din zanna bina edilemez. Kuran’la çelişen, Kuran’a ilaveler yapan yorum ve hadislerin yanlışlığı kesindir. Kuran’la çelişmeyen ve Kuran’la uyuşan hadislere gelince; onların bile Peygamberin sözleri olduğuna inanmak zandır, sanıdır. Geleneksel İslamcıların hadislerini yargılayıp, Kuran’ın hükümleriyle örtüşen yukarıdaki hadisleri Peygamber’in söylediğini kabul etmek de zandır, sanıdır. Yani bu hadisler Kuran’la örtüştükleri halde, onları Peygamber’in söylediği %100 değildir. Hadislerin uydurulma sebeplerinde gördüğümüz gibi dine fayda sağlamak niyetiyle hadis uyduranların olması, dördüncü konuda hadislerin incelenmesinde gördüğümüz gibi uzun hadis nakil zincirlerinden doğan hatalar, Peygamber’le sahabe sözünün karışması gibi sonuçlar, en düzgünü (!) Peygamberimiz’in vefatından ikiyüz yıl sonra yazılmış olan hadis kitaplarının en düzgün hadisinin bile zan (sanı) olduğunu ortaya koyar. Zaten bizim istediğimiz, bu bölümde gelenekçilerin uydurmalarla dolu kitaplarını yine kendi naklettikleri hadislere yargılatıp, bu inanılmaz çelişkilerini de gözler önüne sermektir. Yoksa karşıtlığımızı hep belirttiğimiz gibi kendimize göre hadis kitabı oluşturma niyetimiz olamaz. Öyle bir şey gerekseydi onu Peygamber yapardı. Din eşittir %100 Kuran. Ne bir eksik, ne bir fazla. Bundan gayrısında ise zan vardır, gerçekle yalanın ayrılamaz bir şekilde birbirine geçmişliği vardır.
Bile bile gerçekle yalanı karıştırmayın.
2- Bakara suresi 42
Onların çoğu zandan başka bir şeyin ardınca gitmiyor. Doğrusu da şu ki zan gerçek namına bir şey ifade etmez.
10- Yunus suresi 36
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hadis hadisleri yargılarsa |
|
|
1 sayfadaki 1 sayfası |
|
|
Bu forumun müsaadesi var: |
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|
|
|
|
|
|