Sesini Duymak

Konu: Sesini Duymak Paz Şub. 15, 2009 7:23 pm


	Hani çok üşüdüğünde dumanı tüten sıcacık bir çorba geçer ya insanın aklından; öğlenleri sesini duymak işte öyle bir şey... Hani çok yorulduğunda yumuşak ya da sert aldırmaksızın bir yastık dinlendirir ya insanı başını yasladığında; öğlenleri sesini duymak işte öyle bir şey. Hani çocuklaşır bazen insan; atlamak, zıplamak, koşmak ister ya;öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Hani mutlu olduğunda, bir ıslık, bir şarkı dolanır da diline çalmadan,söylemeden duramazsın ya; öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Hani çok sıcakta bir ağaç gölgesi birden huzura kavuşturup serinletir ya insanı; öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Hani kuş cıvıltıları insanın yüreğini hoş eder, cıvıldatır ya;öğlenleri sesnini duymak işte öyle birşey. Hani günlerce yağan yağmurdan sonraki güneş hem içini hem dışını ısıtıverir ya indanın; öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Hani aylarca kuraklıktan sonra gelen yağmur toprağı mis gibi kokutup,serinletir ya bağrını toprak ananın; öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Hani karanlık gökyüzündeki her bir yıldız birer parlak elmas tanesi ve ay ise parlak yusyuvarlak bir inci tanesi gibi ışıldarken, karanlıkta da aydınlık olunabileceğini hisseder ya insan; öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Hani her karanlık gecenin sabaha ulaşması nasıl umutla doldurur ya içini insanın; öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Hani sıcacık bir gülüş, kocaman bir kucak, sevgi dolu bir 'merhaba' nasıl sarar sarmalar ya insanı; öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Hani çağıldayan bir dere, tepelerden aşağıya yuvarlanan bir çağlayan nasıl coşturur ya insanın içini; öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Hani içli bir keman sesi, büyülü bir ney sesi nasıl tatlı bir huzurla doldurur ya içini; öğlenleri sesini duymak işte öyle birşey. Ya duymamak, duyamamak? alıntı.....