RADYOMUZ YAYINDA !
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RADYOMUZ YAYINDA !

Duygularınızı Paylaşabileceğiniz Nezih Bir Ortam
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

4 halifenin hadislere karşı tavrı

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
Admin
admin
admin
Admin


Erkek
Yaş : 51 Kayıt tarihi : 28/12/08 Mesaj Sayısı : 340 Nerden :

4 halifenin hadislere karşı tavrı Vide
MesajKonu: 4 halifenin hadislere karşı tavrı 4 halifenin hadislere karşı tavrı EmptyPtsi Ocak 26, 2009 11:55 pm

4 HALİFE TEK BİR HADİS YAZDIRMADI

Kuran’ın dışında başka kaynakları da dinin kaynağı ilan edenlere,
Kuran’ı tek başına yetersiz görenlere, Kuran’la beraber uydurmalarla
dolu hadis kitaplarından da dini anlamaya çalışanların kabulüne göre
İslam’ın en mutlu dönemi önce Peygamberimiz’in zamanı, sonra ise 4
Halife dönemidir. Fakat ne yazık ki bu halifelerin üstünlüğünü kabul
edenlerin uygulamaları 4 Halife ile de çelişmiştir. Daha evvel 4.
Bölüm’de Peygamberimiz’in hadisleri yazdırmadığını gördük. 4 Halife de,
bırakın hadis yazdırmayı, kişilerin hadis nakletmelerini engellemeye
çalışmışlar ve Kuran dışında başka kaynak oluşmamasının mücadelesini
vermişlerdir. Üstelik bu mücadeleyi Peygamber’in vefatından sonraki ilk
yıllarda vermişlerdir. Yani uydurmaların çok daha az olduğu bir
dönemde. Oysa isteselerdi
Peygamber’in en azından birkaç yüz veya birkaç bin hadisini toplayıp
bir kitap yapabilirlerdi. Hem de Peygamber’i gören ve çok yakın olan 4
Halife eminiz ki çok az yanlışla böyle bir hadis kitabını
oluşturabilirlerdi. Bu bölümde izah etmek istediğimiz ; doğru olsa bile
Kuran dışında başka dini kaynak oluşturmamanın en güzel örneğinin,
Peygamber’den sonra 4 Halife döneminde görüldüğüdür. Onlar doğru olan
hadisleri bile toplamadılar, insanların Kuran dışına taşmasını önlemeye
çalıştılar. Oysa ünlü hadisçi Darekutni’nin ifadesine göre: “Yalan
hadisler arasında sağlam hadis, siyah öküzün derisindeki tek tük beyaz
kıl kadardır.” Gün gelmiş yalan hadislerin çokluğu doğru olan hadisleri
geçmiş ve siyasi, maddi, manevi menfaatlerin baş gösterdiği devirde,
bugünün en ünlü hadis kitapları yazılmıştır. Oysa 4 Halife kendi
gözetimleri de mümkünken bırakın tek hadis yazmayı, kimseye tek hadis
bile yazdırmamış, hadis naklini de kötü görmüşlerdir. Üstelik
doğruların yalanlardan fazla olduğu, kendilerinin ise hakem olabileceği
bir ortamda. Şimdi birileri kalkıyor 4 Halife aşağı, 4 Halife yukarı
onları öve öve bitiremiyor; ama Kuran’ı dinin tek kaynağı kılmak için
onların bu tavırlarını uygulamaya gelince, sanki böyle bir olay
olmamış, sanki kendi kaynakları bile bu gerçekleri kabul etmiyormuş
gibi, tarihin bu olaylarını görmezden geliyorlar. Gelin Hz.
Ebubekir’den başlayarak sırasıyla 4 halifenin hadis toplamaya ve
nakline karşı tavrını geleneksel İslamcıların da kabul ettiği
kaynaklardan alıntılar yaparak görelim:

Ebubekir Peygamberimiz’in vefatından sonra halkı toplamış ve onlara
şöyle demiştir: “Sizler Allah’ın elçisinden farklı hadisler
naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük
anlaşmazlıklara düşecektir. Allah’ın elçisinden hiçbir hadis
nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: İşte
Allah’ın Kitabı aramızda, onun helalini helal kılın, haramını haram
görün.”

Zehebi, Tezkiratul Huffaz 1/3, Buhari 1.cilt

Görüldüğü gibi ilk halife Hz. Ebubekir, Kuran dışında başka bir kaynak
ortaya çıkmamasının reçetesini şöyle yazmıştır: “Hiçbir hadis
nakletmeyin.” Dikkat edin; “Şu kadar şahit olursa, şu şu haller de
olursa, doğru hadisi toplayın, yalanı şöyle atın, geriye doğrusu
kalsın...” diye tarişer yapmamış, kestirme şekilde hadis nakil
edilmemesini istemiştir. Hz. Ebubekir döneminde yaşayanların çoğunun
Peygamber’i görenler olduğunu, Peygamber’in birçok sözünün en taze
dönemi olduğunu düşünürsek, Hz. Ebubekir’in bu konudaki tavrı daha da
anlamlı olur. Hz. Ömer’in bu konudaki tavrı aynı Hz. Ebubekir gibidir,
hatta diyebiliriz ki Hz. Ömer bu konuda Hz. Ebubekir’den çok daha sert
de davranmıştır.
HZ. ÖMER’İN UYDURUKÇULARA ATTIĞI KÖTEK

Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere de mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi.
İbni Abdil Berr, Camiul Beyanil İlm ve Fazluhu 1/64-65

Hadisler Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan
hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını
emrederek şunu söyledi: Kitap Ehli’nin Mişna’sı gibi Müslümanların
Mişna’sıdır bunlar. İbni Sad/Tabakat 5/140

Hz. Ömer çok değerli bir tespitle; Museviler’in dinlerini dejenere
edişlerinde Tevrat dışında Mişna adlı kitapları dini kaynak
edinişlerini görmüş ve Peygamber’e fatura edilerek dinin kaynağı
kılınmak istenen hadislerin bu Mişnalar’ın fonksiyonunu kazanacağını
anlamıştır. Buna karşı hem diliyle, hem eliyle mücadele etmiş ve bu
mişnaları yakmıştır. Hz. Ömer’in yaktırdığı Mişnalar’daki doğru hadis
oranı tahminimizce bugünkü en doğru kabul edilen Buhari’den de,
Müslim’den de çok daha yüksektir. Çünkü Peygamber’i görenler o dönemde
hayattadır, ayrıca ileride olacak siyasi ayrılıklar ve kargaşalar henüz
olmamıştır.

Geleneksel İslam’ı savunanlara soralım: Sizce Hz. Ömer Peygamber’i
sevmiyor muydu? Peygamber’e sizin kadar (!) saygı duymuyor muydu?
Günümüzde Kuran’ın yeterliliğini savunanlara ve hadislere gerek
olmadığını söyleyenlere bu iddialarda bulunuyorsunuz. Peki aynı tavrı
gösteren, hatta hadisleri yakan Hz. Ömer’e niye aynı eleştiriyi
getirmiyorsunuz? Hiç şüphesiz ki Hz Ömer, Peygamber’i çok seviyordu;
fakat O, Kuran’ın mesajını, Hz. Peygamber’in vaaz ettiği dinin özünü
iyi kavramıştı. Hadisleri yakışının altındaki neden de Peygamber’e olan
saygısızlığı değil, bilakis saygısıydı. Çünkü daha evvel Peygamber de
hadis yazımını yasaklamıştı. Çünkü Kuran detaylı ve yeterli olduğunu,
her şeyi açıkladığını söylüyordu. Hz. Ömer böylece dinimizi
Mişnalardan, Peygamberimiz’i iftiralardan korumaya çalıştı. Oysa
günümüzde Hz. Ömer’e övgüler düzenler, hadislere uymayı; Peygamber’e
saygı, Peygamber’e uyma, takva olmak zannediyorlar. Böylece kraldan çok
kralcı olup, farkında olarak veya olmayarak Kuran’dan uzaklaşıyorlar.
Bazı hadis uydurucularını göreceğimiz bundan bir sonraki bölümde, en
çok kendisinden hadis nakledilen Ebu Hureyre ve Kab gibi kişilere karşı
Hz. Ömer’in hadis nakillerinden dolayı şiddetli tepki ve tehditlerini,
bu konudaki tavrını ve çabasını açıkça göreceğiz. (12. Bölümü okuyunuz)


Hz. Ömer Irak’a yolculuğa giden arkadaşlarına şöyle demiştir: “Siz öyle
bir ülkeye gidiyorsunuz ki halkı arı uğultusu gibi Kuran okur.
Hadislerle onları meşgul etmeyiniz ve yollarını saptırmayınız.”

Ahmed İbni Hanbel, Kitabul Ilel 1/62-63

Hz. Ömer şöyle der: “Ancak sizden önceki kavimleri hatırladım, onlar da
kitaplar yazmışlar ve Allah’ın Kitabı’nı bırakarak onlara
sarılmışlardı. Allah’ın Kitabı’na hiçbir şeyi karıştırmam.” diğer bir
rivayette “Allah’ın Kitabı’nı asla başka bir şeyle değiştirmem.” başka
bir rivayette “Ben yemin ederim ki Allah’ın Kitabı’nı hiçbir şeyle
gölgelemem.”

El Hatip, Takyıdul İlm Sayfa 50; İbni Sad, Tabakat, 3/206

Hz. Ömer’in bu tavrını 3. halife Hz. Osman da çok hadis nakleden Ebu Hureyre ve Kab’a karşı koyarak devam ettirmiştir.
MEŞHUR SAHABELER HADİS NAKLİ İLE SAVAŞTI

Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden dolayı Ebu Hureyre’yi Devş
dağlarına göndermekle, Kab’ı Kırede dağlarına sürgün etmekle tehdit
etmiştir.

Tahzırul Havas 10b.

4 Halife’nin dışında Peygamberimiz’i gören birçok değerli sahabe, gerek
4 Halife döneminde, gerekse 4 Halifeden sonra arkadaşlarının hadislere
karşı takındıkları tavrı benimsemişlerdir. Bu konuda İbni Abbas ve
Abdullah bin Mesud adlı meşhur sahabeleri görelim:

Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı?” diye sordu. O
da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı.” cevabını
verdi.

Buhari K. Fezailul Kuran 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30,31
Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmizi K. Fiten 43

İbni Abbas hadis yazmayı yasaklar ve şöyle derdi: “Sizden önceki
ümmetlerin sapmaları bu şekilde kitaplar vücuda getirmek yüzünden
olmuştur.”

İbn Abdül Berr, Camiul Beyanil ilm 1/63-68

Abdullah bin Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su
isteyerek yazıları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi:
“Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan
haberdar ederse Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa o
hadisi arar bulur ve yok ederdim.

Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetinin Aydınlatılması s. 27

Eğer hadisler dinin kaynağı olsa yazılması, korunması ve bu
faaliyetlerin emredilmesi gerekirdi. Oysa görüyoruz ki ünlü sahabeler
tam tersine hadis yazımını yasaklamışlar, yazılı hadisleri yakmışlar ve
Kuran’la yetinilmesini söylemişlerdir. Sahabe sahabe diye ortalığı
inletenlerin sahabenin bu hareketi ile çelişmeleri, birçok
çelişkilerine şahit olanlar için hiç de sürpriz değildir. Kuran’ın
yeterliliğine dair açık ayetlerle çelişenler, Peygamber’in hadis
yazmama emrine muhalefet edenler, sahabenin bu tavrıyla çelişirlerken
tevil veya görmemezlikten gelme gibi bir mekanizma bulmuşlardır. Ama
tüm bu mekanizmalar ve sahabelere atfedilen yalanlar 4 halife
döneminden yazılı tek bir hadis sayfasının bile bize ulaşmadığı
gerçeğini yok edemez. Gerek yukarıdaki halifelerin ve ünlü sahabelerin
sözleri, gerekse bu sözlerle uyumlu hiçbir hadis kitabı
oluşturmadıkları gerçeği, Kuran dışında uydurulan kaynaklardan bu
sahabelere yapılan atışarla söylenen hadislerin, Peygamber’e olduğu
gibi, bu kişilere de iftira olduğunu gösterir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hazandefteri.yetkinforum.com
Admin
admin
admin
Admin


Erkek
Yaş : 51 Kayıt tarihi : 28/12/08 Mesaj Sayısı : 340 Nerden :

4 halifenin hadislere karşı tavrı Vide
MesajKonu: Geri: 4 halifenin hadislere karşı tavrı 4 halifenin hadislere karşı tavrı EmptyPtsi Ocak 26, 2009 11:55 pm

HZ. ALİ DE HADİS SAYFALARINI YOK ETTİRDİ

Diğer 3 halife gibi 4. halife olan ve Sunnilerin kadar, onlardan daha
da fazla Şiilerin ve Alevilerin çok saydığı Hz. Ali’nin hadislere karşı
aşağıdaki sözlerde göreceğimiz tavrı; inşallah Şii, Alevi ve Sunni
kesimlerin Kuran’ın Müslüman’ı olup mezhep manasında Şiilik, Sunnilik
ve Aleviliği bırakmalarına ve sadece Kuran’dan dini anlamalarına sebep
olur.

Hz. Ali minberden şu hutbeyi veriyordu: “Yanında hadis sayfaları
bulunanlar gidip onları yoketsinler. Zira halkı helak eden olay,
alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran’ı terk etmeleridir.”

İbn Abdülberr, Camiul Beyanil İlm

Birgün Hz. Ali’ye gelirler ve “Halk hadislere dalmış.” derler. Hz. Ali
sorar: “Gerçekten öyle mi?” “Evet” derler. Peygamber’den işittim ki
gelecekte vuku bulabilecek bir Ştneden söz ediyordu. “O fitneden
kurtuluş nedir, nasıldır?” diye sordum. Resullullah dedi ki: “Kurtuluş
Kuran’dadır. Çünkü sizden öncekilerin haberleri de, sizden sonrakilerin
haberleri de, aranızdakilerin hükmü de ondadır. O gerçek ile yalanı
birbirinden ayıran kesin bir hükümdür, şaka ve boş söz değildir. O’nu
terkeden her zorbanın Allah boynunu kırar. Hidayeti, doğru yolu O’ndan
başkasında arayanı Allah sapkınlığa düşürür.

O, Allah’ın en sağlam urganıdır. O, hikmetle dolu Kuran’dır. O en doğru
yoldur. O, boş arzuların haktan saptıramayacağı, dillerin, karıştırıp
belirsiz edemeyeceği, ilim adamlarının doyamayacağı, çok
tekrarlanılmasından bıkılmayan, ilginç özellikleri bitip tükenmeyen bir
kitaptır.”

Sünen-i Tırmizi/Darimi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hazandefteri.yetkinforum.com

4 halifenin hadislere karşı tavrı

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RADYOMUZ YAYINDA ! :: Manevi Diyarımız :: Manevi Diyarımız :: Genel Konular -
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar